Yazın şu iğrenç yakan ve bizi yapış yapış hale getiren zamanlarında yanmamak için çok uğraşmama rağmen gidipde özellikle amele yanığına sahip olmuş olmak bir başka keyfimiş meğer.
Dün Eminönü'ne giderken ''aman yanmayayım,gölgeden gölgeden Nilhan!'' diye kendime tembihlememe rağmen eve dönüş yolunda saatin 4-5 arası olmasına aldanıp motorda en uca ve en güneş alan yere sırtımı vermem ayrı bir gerzeklik olduğunu sonrasında ablamla buluştuğumda yüzüme vurmuş olmasıyla anlamış bulunmaktaydım!...
Ne dangalaklık ya!
Birde esiyor orası çok diye gittim ama nerden bileydim ki böyle amele ıstakozu olacağımı!...
(Tabii geceleri yaşadığım yapış yapışlık bunun yanında devasa bir olaydır benim için.
Ayak ucuma kurduğum koca vantilatörle televizyon karşısında uyumak da ayrı bir keyiftir hani.)
Birde üstüne Ramazan ayı,allahım,valla oruçlulara allah kolaylıklar versin çoooook!
Yeme canavarı olduğum için birde bu sıcakta ölürdüm!
Üstüne üstlük akşam içmeye çalıştığımız Macaristan'dan getirdiğim Macar içkisi Pálinka'yı da kendimizi de rezil-zebil etmiş olmamızda ayrı bir saçmalıktı..Annemin,''Bunu biz hasta olunca içelim ilaç niyetine iyi ısıtıyor ve yakıyor,ilaç olarak kullanalım'' demesi zaten bitirdi beni!
''Ramazan zamanı günaha soktun bizi kız!'' deyip hayıflanması da bambaşka birşeydi zaten...
''Ramazan zamanı günaha soktun bizi kız!'' deyip hayıflanması da bambaşka birşeydi zaten...
Neyse ne valla,yazdan nefret etmem için her geçen sene dahada sebeplerim artıyor,ne mutlu sana Yaz Mevsimi,canın cehenneme yavrum,cehennem gibisin zaten hepten havale olasın oraya diyor defolup gidiyorum,yı-hah!
Tiki tik-taklı not:Alttaki resme önemle dikkat edilmesi ve ders çıkarılması dehşetle istenir..
Saygılar efenim!
Saygılar efenim!
