Ağustos 27, 2013


'' nasıl bile bilirsin ki?
etrafındaki herşeyin havanın değiştiği gibi büyük, karanlık bir fırtınaya dönüşüyor olduğunu.

ve nerden bilebilirsin ki kime dönüştüğünü?
ya da bir hayalet gizlediğini, en fazla bir gölge

beni haberdar eder misin?

çünkü bilmek istemiyorum,
herşeyin nasıl gitmesi gerektiği gibi çocukça bir fikirle aklını meşgul etmeni. ''

böyle diyor insanların ruhuna nasıl dokunacağını iyi bilen bir adam..
---------------------------------------------------------
hayal kurmayı öğrendiğimiz andan itibaren
isteklerimizin ardı arkası kesilmez, kesilemez.
neler başarabileceğimiz, nelere sahip olabileceğimiz, nasıl hissedebileceğimiz..

çocukluk hayalleridir hayatımıza yön veren ve 
hayatımızda hayal kırıklıkları yaşatabilen.

'' o daha çocuk, hayal kurmalı! ''
bu hayatımız boyunca bize söylenen en büyük, acı veren yalandır aslında..

gerçeklerin bizleri gösterilme şeklinin 
acı veren bir biçimde saptırılması.

hayal kurmak güzeldir elbette ki, 
bir hayalin gerçek olmasını düşlemek.
burada acı veren kısımın hayallerimizin 
bütün dünyamız ve saplantımız haline gelebilmesi.

'' gerçekçi ol, imkansızı iste! '' 
diye güzel bir sözü vardır Che abinin.
yalan değil, doğru birşey.
güzel birşey. 

aslında imkansızın, başaramayacağımızı düşündüğümüz şeyler olduğunu düşünmemiz acı.

hayatın gerçeklerini bizlere neden erken yaşta anlatmazlar?
neden bizi aptal yerine koyup pembe gibi gösterilmeye çalışılan aslında içinde 
acı bi karanlık barındıran yalanlarla kandırmaya çalışırlar?

çocukluk beynin en taze, en işlek olduğu dönemdir.
önüne sunulan bütün herşeyi benliğine alır,
benimser ve onun yarattığı etkiyi bireyin hayatının sonuna kadar bireye hatırlatır.
iyi ya da kötü..

yalanlarla dolu bir şekilde hayatı öğrenmeye başlıyoruz.
diziler, filmler, oyunlar, arkadaşlıklar, aile ilişkileri ..vs

hayat aslında güzel iken kendimize zehir ediyoruz.
kendimize zehir etmeyi öğretiyoruz birbirimize.
karamsarlığı ruhumuza adapte diyoruz.

'' hayat bu, olur böyle şeyler. ''
deyip geçip gidiyoruz.
aslında hayatı o hale biz kendi kendimize getiriyoruz.

ve daha birçok canlının hayatını zorlaştırıyoruz kendimizle beraber.

gereksiz bir düzen kurup bunun içinde
hep beraber acı çekiyoruz.
ne için?

herkes cevabı bildiğini sanıyor ama aslında en ufak bir fikir yok aklımızda neler olduğuna dair.

şekeri elinden alınmış çocuğun ilk andaki haline saplanmış durumdayız.
şaşkınız!
ne bir tepki ne de bir his..sıfır

zaman sürekliliği içerisinde tarihi tekrar tekrar 
yaşamaya devam mı edeceğiz yaşam tükenene kadar?

bu oyundan sıkılacağımız bir an hiç olmayacak mı?...
----------------------------------------------------------------


" güneşimi öldürmeyi öğrendim.
acımasızca tüketmeyi..

şimdi boşluktayım.
sanırım boşluktayım.

nerede olduğumu bildiğimi sanıp 
aslında nerede olduğuma dair 
hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.

arıyorum, 
neyi aradığımı bilmeden arıyorum bir süredir.

galiba gerçekte aradığım 
gerçeği hiç bulmamayı istiyorum.. "
                                          B.C.

Ağustos 21, 2013

'' hayattan ne istediğimi keşfettiğim gün hayallerim kendi benliklerini bulacaktır.. '' 
                                                                                 B.C.

Ağustos 04, 2013

beklemek sabır işidir.
sabretmek ise en güzel erdemdir.
her zaman aklımın köşesindedir bu..

işlerin beklemediğiniz şekilde gelişmesi 
her an hazırlıklı olmanız gereken birşeydir.

zaten alışmışsanız işlerin çoğu zaman istediğiniz şekilde gerçekleşmediğine,
olayların sizin kontorlünüz dışında başkaları tarafından idare edilmesine 
o zaman sizde benim gibi şaşırma eylemeni gerçekleştiremiyorsunuzdur artık sanırsam..

kösteklik derecesindeki insanlar sizi sabır taşı gibi sınıyordur.

hayatınız boyunca şanslı bir insan olduğunuz söylenmiştir çoğu zaman değil mi?
' çok şanslı bir insansın!
bunun kıymetini bil! '
peki ya bu şans değilde başka birşeyse?
istediğiniz cevapları kim, ne zaman verecektir?

sonu olmayan manasız bir koşudasınızdır sanki.
su içmek, mola vermek bir rüyadır..

o terli halde içilen suyun keyfine bile varmak imkansızdır gibidir hani.
sonrasında çekilecek cefada olsa o terli suyu içmek..