Ocak 29, 2010

Ian Brown(ft. Sinead O'Connor) - Illegal Attacks



So what the f... is this UK
Gunnin' with this US of A
In Iraq and Iran and in Afganistan

Does not a day go by
When not the Israeli Air Force
Fail to drops it's bombs from the sky?

How many mothers to cry?
How many sons have to die?
How many missions left to fly over Palistine?
'Cause as a matter of facts
It's a pact, it's an act
These are illegal Attacks
So bring the soldies back
These are illegal attacks
It's contracts for contacts
I'm singing concrete facts
So bring the soldiers back

What mean ya that you beat my people
What mean ya that you beat my people
And grind the faces of the poor

So tell me just how come were the Taliban
Sat burning incense in Texas
Roaming round in a Lexus
Sittin' on six billion oils drums
Down with the Dow Jones
Up on the Nasdaq
Pushed into the war zones

It's a commercial crusade
'Cause all the oil men get paid
But only so many soldiers come home
It's a commando crusade
A military charade
And only so many soldiers come home

What mean ya that you beat my people
What mean ya that you beat my people
And grind the faces of the poor

Soldiers, soldiers come home
Soldiers come home

Through all the blood and sweat
Nobody can forget
It ain't the size of the dog in the fight
It's the size of the fight in the dog on the day
Or the night
There's no time to reflect
On the threat, the situation, the bark nor the bite
These are commercial crusades
'Cause all the oli men get paid
These are commando crusades
Commando tactical rape
And from the streets of New York and
Baghdad to Tahran and Tel Aviv
Bring forth the prophets of the Lord
From dirty bastards fillin' pockets
With the profits of greed

These are commercial crusades
Commando tactical raids
Playin' military charades to get paid

And who got the devils?
And who got the Lords?
Build yourself a mountain
Drink up in the fountain
Soldiers come home
Soldiers come home
Soldiers come home
Soldiers come home

What mean ya that you beat my people
What mean ya that you beat my people
And grind the faces of the poor

Travis'e..

Ocak 13, 2010

pardon, nesiniz siz?..

Bu kadar mı zordur hayallerdeki boşlukları doldurmak,düşünmek,düşlemek!
Neden varızki o zaman bu boşlukları dolduramaycaksak?Neden herşeyi imkansız olarak değerlendirip notu sıfırlıyoruz,neden ihtimallerin olmasını istemiyoruz,neden kendimizi bu ihtimallere ve hayallere layık göremiyoruz?
Boş hale getirdiğimiz dünyamızı güzel onca şeyle doldurmaktan bu kadar mı aciziz,bu kadar mı karamsar ve umutsuzus!!!!....2 dakika bile olsa düşlesek ölür müyüz,2 dakika bile olsa fark edebilsek mühebbet mi yeriz?
Denemek bu kadar mı zor,ümitlemeyi 1 salise bile olsa düşlemek!
Boşlukta gezinmenin nesi güzel,neresi çekici,ne pırıltısı,ne yaldızı var?Gözümüzü boyayan nedir bu kadar hayal kurdurmayacak,ümit verip,umutlandırmayacak?Gülmeyi özleyeniniz yok mu;şöyle doya doya,şen-şakrak,gerçekten tatmin eden bir kahkaha atanınız?Yokki böylesiniz,yokki bu kadar boşsunuz ve hep böyle kalıp çevrenizide böyle yapacaksınız!
Siz hep var olacaksınız ama hep yalnız kalacaksınız,kolay gelsin!

Ocak 02, 2010

yeni yılı karşılamak..

Her zaman olduğu gibi bu seneyide ailemle evde tombala ya da okey oynayarak,şarap ve bira içerek ,televizyonda yılbaşı özel programlarını izleyerek karşılayacağımı filan zannetim ama yanılmışım!
Olaylar şöyle gelişti;günlerin verdiği ve dünün de ayrıyetten vermiş olduğu çalışma yorgunluğu ile sevgilimi çağırdım ve onunla son kalan direncimle vakit geçirdim!Akşam 9 surlarında eve geldim ve bizimkiler çıkmak üzereydiler çünkü ablam öğretmenlik yaptığı Sivas'tan geliyordu ve uçağı inmek üzere filandı.Annem gelmemi istedi ama fena halde olduğum için gidemedim onlarla.Saat olmuştu 11 ve ben ümitle gelmelerini beklemekteydim ama bir yandan da ablamın yılbaşı gecesi çıkmak istediğini bildiğim için gezip gelecekler filan diye bekliyordum ama gelin görünki onlar bambaşka şeyler yapmaktaylarmış!
Saat 12 olamak üzereydi ve telefon çaldı,ablam;''Turgay amcalara gidiyoruz sakın kapıyı üsten kitleme onun anahtarı yok kimsede kapıda kalırız valla,ışıkları söndür ve televizyonu kapa ama üstü kitleme kapının,tamam!..''diyerek beni 10.000 defa aradı ve gerizekalıymışım gibi hatırlatma yaptı..
Sonrasında artık bende sıkıldım ve ne yapsam diyerek Victoria's Secret Fashion Show olayına bir göz atayım dedim.Neler var neler yok iç çamaşırlarında diyerek.
Zaten artık saat 12 olmuştu ve geri sayıma ramak kalmıştı ve cnbc-e başlattı geri sayımı ve bittiğinde ise kendime baktım ve ne salak olduğumu filan düşündüm.
Yeni yıl ışıkları,süslenmiş 50cm'lik bir ağaç yatağın ayak ucunda,kumanda,yastık-yorgan yığını arasında uyuklayan ben ve 'Victoria'nın Melekleri' filan kalmıştık.Şöyle bir an üzülü vermiştim kendime yatakta tv ile yalnız yeni yıla girdim diye ama 10 dakka sonra daldığım uykuyla hepsini unuttum..

Bizimkilerde eve 4-5 gibi gelmişlerdi,ses filan duymadım geldiklerine dair ama hatırladığım kadarıyla ablamın o saatte nete girip klavye tuşlarını tıklatması olmuştu!Nasıl sinir seslerdi onlar yaa ve hiçde uyanır mı acaba demeden sert sert,istikrarlı bir şekilde tıklatmaya devam etmekteydi!Sonunda dayanamayıp sinirlendim yarı uykulu bir halde o da dayanmadı ve kapattı tabiii!
Sabah olduğunda ise herkesi şöyle günaydınla selamladım ve ablamın yanına koştum.
Sonuçta şapşal ama bir o kadarda sevimli,yalnız bir yeni yıla giriş yaptım ama mutluyum.
Bütün senem böyle mutlu geçer,umarım..
Herkese iyi seneler!