Başta kara filmle çocuk filmi arasında kalmış iç karartan bir film gibi dursanda hiçde öyle değilmişsin.Geç keşfettim seni,yazık ama genede bir kaybım olmadı bence.Sinema ortamında izleyemezdim senin gibi ilginç bir filmi zaten...Acı ve sevinç bir arada,çok güzel yalın bir anlatımın var Guillermo Del Toro,eline sağlık!Müthiş ayrıntılar,karakterler,güzel bir senaryo ve masumluğun simgesi dünyalar güzeli bir kız çocuğu.O kadar tatlı bir kız ki ağlamasına bile kıyamadım,gidip sarılmamak için zor tuttum kendimi.Televizyon ekranına yapışacaktım!
İtici karakterler o kadar gerdiki bazı sahnelerde izlemeyi bırakmak istedim,helede o işkence ve ölüm sahnelerinde.Ama o küçük,tatlı kızın yüzü araya girdi izlemeyi bırakmamam için.''Bana yardım edin,ne olur!''bakışı vardı her sahnede yüzünde,dayanamam o bakışa ben..Ağlamamak için zor tuttum ama olmadı ve en sonunda ağladım helede en acı kısmında.Hayatımda izlediğim beni en derinden yaralayan o acı sahneyle!Birde o gülüş yokmuydu,aahh!Daha bir dolusu oldu bu filmdekilerin II.dünya savaşı sırasında ve halen olmakta görünmeyen,içine zorla çekildiğimiz ve sömürüldüğümüz şu zenginlik savaşında.Elimden gelen birşeyin olmaması beni en çok üzen şey;dünyadaki herkese mutluluk,sevinç,refah vermek istiyorum ama sadece bunu Polyana'cılık oynamakla yapabiliyorum,hayallerimde!Çevremde bile denememe rağmen olmuyor!Hiçbir zamanda düşlediğim o dünya olmayacak ve hep bana bunu hatırlatacak ''Pan'ın Labirenti'' gibi filmler olacak.Elimden nerdeyse hiçbirşey gelmemesi ne acı!Şunu yazarken bile tek yapabildiğim sadece gözlerim şişene kadar ağlamak.Yazık!