Ocak 29, 2012

sessizliğe 'çok' sessiz ve gereksiz kalmış bir topuk sesi, The Artist (2011)

Nostaljinin estinlerini -sessiz filmin siyah-beyaz etkisini ve mimiklerini- kendine güzel harmanlamış ve bizleri o günlere taşıyacakmış hissi vereceğini dahi düşünmediğim bu Fransız yapımı diye reklamı yapılıp buram buram Hollywood piyasası için yapıldığını belli eden o kokusuyla bu film açıkçası beni çokda güzel haklı çıkardı.
Dönem filmleri zordur ve risklidir,hele de bir döneme damgasını vurmuş film tekniklerini döneminin güzelliğine leke sürmeden,eski etkisini yaratarak 21.yy'da kullanmayı seçmek başlı başına bir risktir.

Açıkçası;Alexander,efendime söyleyeyim,Pride & Prejudice,Legends Of The Fall,Bright Star,Love in the Time of Cholera,''Medea'' gibi daha birçok sayamadığım filmleri izledikten sonra büyük bir ön yargım olmuştur hep dönem filmlerine karşı izlemeden önce.

Tamam,Paolo Pasolini'yi çook severim ama yani,lütfen şimdi gerçekçi olalım,Medea nasıl bir filmdir Decameron ve 120 Days of Sodom gibi filmler dururken?!...

Herneyse,konuya dönelim..

Beklediğim gibiydi işte The Artist.O eskilerin havasında dahi olduğunu hiç hissettirmeyen,bana o zamanın duygusunu dekorlarının ve siyah-beyazlığının dahi veremediği sıradan bir film.
Yönetmen ''ay canım çok sıkıldı bari ben bir fark yaratayım,süper farklı olsun da hem Oscar'ı alayım hem de sanat yapmış gibi görüneyim ve ayrıca Akademi'ye de yağımı da çekmiş olayım'' demiş,yapmış ve koymuş önümüze yiyelim diye bekliyor.
I taşla III kuş filan vurmak istemiş işte..

Amacım sinema eleştirmeni ukalalığı filan taslamak değil kesinlikle,ben eleştirmen değilim,sonuçta izleyelim diye yapılmış -ya da biz değil de ödül verecek,yapanlara para kaynağı sağlayacak diye- bir filmin neden böyle sıradan dururken bu kadar büyütülmesinin sebebini anlayamadığım ve bu büyütülmeden 'gerçekten' çooooook sıkıldığım için VI.sanatı çoook seven halktan,sıradan biri olarak görüşlerimi belirtmek istedim sadece.

Her film emektir,her sanat eserinden bir emek vardır,buna saygım 'forever' ama bu tip amacı belli şekilde yapılmış çalışmalar beni üzerken sinir ediyorlar!

Filmde tek beğendiğim şey yukardaki ↑ kare olmuştur.

The Shiznit'in tespiti de gerçekten çok doğru olmuş bu film ve diğer bütün Oscar adayı filmler için yaptığı,tebrik ediyorum kendilerini..
Sayfanın linki → http://www.theshiznit.co.uk/feature/if-2012s-oscar-nominated-movie-posters-told-the-truth.php

Sonuçta gidin görün diyorum her zamanki gibi ama eminim filmin ''eski'' fiyakasına kanmayacak olan birçoğunuz bana katılacaksınızdır..
Oscar adaylığı bulunan izlediğim II.filmdir.İlk izlediğim My Week With Marilyn'i de beğenmedim,birkaç oyunculuk dışında...

Tekrar herkese iyi seyirler diler umarım benim gibi ümit besleyip hayal kırıklığı yaşamazsınız
(My Week With Marilyn)..

Saygılar...