nasıl anlatsam bilemiyorum..
sıcağı sıcağına yazmak istedim müziklerini bir yandan dinlerken,
çok istedim paylaşmak
ama neyi nasıl yazıya döksem bilemiyorum..!?
şöyle olsa nasıl olur acaba?...
---------------------------------------------------------------
" bir adam var..
adı Walter Mitty.
o bir hayalperest.
günün her dakikasında
kaybolup gitmeyi çok seviyor düşler diyarında.
hayatı bir gezgin fotoğrafçının fotoğraflarını onun hayal ettiği gibi
gözler önüne sererek geçiyor her ay bir derginin kapağından.
bu fotoğrafçı bir tek bu adamın onun işlerini gerçekten anladığını ve onlara
hak ettikleri gibi davrandığına inanıyor.
bir tek ona güveniyor, yüzünü 16 sene boyunca hiç görmemiş olsa dahi.
bide, birine aşık bir adam bu.
çok yakında olsa da aslında ona bir o kadar uzak.
ama bu duruma sebep o..
birgün bu fotoğrafçı ona yine güzelliğe dönüştüreceğine inandığı bir fotoğraf
serisi yolluyor.
beraberinde hiç beklemediği bir macerayla.
hergün hayal ettiklerine hiç benzemeyecek olan bir macera bu..
bu macerada;
bir kaykay,
bir köpekbalığı,
bir yanardağ,
uzun yolculuklar,
cep telefonun ucunda bir çöp-çatan
ve çok sayıda telaffuzu zor isim var..
bu macera bir fotoğraf karesiyle başlarken
her dakikasında sizi keyiflendirirken düşündürerek sürüyor.
bazen gülüp bazen bilemiyorsunuz nasıl olduğunu.. "
azıcık bi spoiler alert:
" filmdeki o motto' nun dediği gibi," dünyayı görmek, tehlikeli olsalar da birşeylere ulaşmak,
duvarların arkasını görmek, yakınlaşmak, birbirini bulmak ve hissetmek.
işte yaşamın amacı budur. "
---------------------------------------------------------------
sanırım bu az çok yeterli
belki de biraz fazla olmuş olabilir.
bilemedim..
konusu ilginizi çekmemiş olsa bile sırf manzaraları
ve müzikleri için izlenmeye değer derim.
herkese iyi seyirler ve saygılar..